Tarihçe
1968’den Günümüze
İbrahim Erdoğdu – 1956, Tophane
Kurucu:
İbrahim Erdoğdu
Temellerimiz İbrahim Erdoğdu tarafından “kundura levazımatı” ticareti yapmak üzere 1968 yılında İstanbul’un Çarşıkapı semtinde atıldı. İbrahim Bey babası Bayezid Erdoğdu’yu küçük yaştayken kaybeder ve kunduracılık mesleğini öğrenmek için 1944’te İstanbul’a yerleşir. Aslında İstanbul kunduracılarına 1800’lü yıllarda ustalık yapan, ismini de aldığı atası olan büyük dedesi Hafız İbrahim’in izinden giderek o da kunduracılık mesleğine gönül vermiştir.
Nesilden nesile aktarılan anektdotlara göre Hafız İbrahim Osmanlı İmparatorluğu’nun hüküm sürdüğü 1800’lü yıllarda kunduracılık yapmak için İstanbul’a Kayseri’nin Develi ilçesinin Zile kasabasından ilk giden Türk kunduracı çırağıdır. Bir süre “eskicilik” (ayakkabı tamirciliği) yaptıktan sonra, Karaköy’de bir dükkanda hazır ayakkabı satmaya başlar. Ancak, dönemin ahşap mimarisinin hakim olduğu İstanbul’da, Galata’da büyük bir yangın çıkar: 5 Haziran 1870’de gerçekleşen Büyük Beyoğlu Yangını. Hafız İbrahim Bey’in tüm dükkanı ve ayakkabıları Galata yangınında yanar. Yangın sonrasında Hafız İbrahim İstanbul’u terk edip köyüne döner. Onun yetiştirdiği kalfalar da ayrılıp eskici ve yenici dükkanı açmaya başlarlar. Beyoğlu ve çevresinde yetiştirdiği çıraklar, kalfa ve usta olunca kendileri de dükkan açıp köydeki hısım, akraba ve komşu çocuklarını yanlarına çırak olarak alırlar. Böylece köyün erkek çocuklarının yaklaşık %80’i kunduracılık mesleğini seçmiş olurlar.
Kurucumuz İbrahim Erdoğdu da çocukken atasının izinden giden bu yolculukta 1944-1968 yılları arasında eskicilik, yenicilik ve kavaflık mesleklerini icra eder. 1940’lı ve 50’li yıllarda Türkiye’de yaygın zanaatlardan biri olan eskicilik, ülke ekonomisinin toparlanmasıyla yerini yavaş yavaş ayakkabı üretimine, yeniciliğe, kavaflığa bırakacaktır. Bu doğrultuda gelişen ayakkabı imalat sektörünün yan sanayi tarafında yer almaya karar veren İbrahim Bey 1968 yılında Çarşıkapı’da 9 m²’lik bir dükkanda “çivicilik” olarak da nitelendirilen “kundura levazımatı” ticareti yapmaya başlar ve Erdoğdu’nun temelleri resmen bu dükkanda atılmış olur.